Muhammed b.Mesleme’nin Kurata Seriyyesi İçin Gönderilmesi

usame ordusuKuratâ Seriyyesi Benî Kuratâ, Adnânî Hevâzin’den Benî Ebî Bekr (Ubeyd) b. Kilâb kabilesinin
bir koludur. Bunlara Kuratâ denilmesi, Abdu Bağîr b. Ebî Bekr’in (Ubeyd)[2] Karît, Kurt ve Kurayt denilen üç oğlundan türeyip çoğalmalarındandır.[3] Kabile, Necid’de Dariyye[4] ile Rebeze koruluklarının Medine tarafındaki Fedek ve Avâlî çevrelerinde yaşardı.[5]

Benî Kuratâ, İslâm’a davet heyetini Bi’rimaûne’de (Safer H. 4[6]) şehit edenlerin reisi Âmir b. Tufeyl’in akrabasıdır.[7]

Kuratâ Seriyyesi, Benî Kuratâ’nın ya Hendek Gazvesi’nde Medine kuşatmasına katılmış ya desteklemiş olmasından ya da Bi’rimaûne’de İslâm’a davet heyetine saldıranlarla ilişkisine binaen düzenlenmiştir.

Hz. Peygamber (a.s.), bu kabilenin Mekke-Basra yolu üzerinde ve Medine’ye yedi gecelik mesafedeki Bekerat suyunun başında oturan Kuratâ Şerebbe koluna ilk seriyyesini gönderdi. Ensârdan Muhammed b. Mesleme komutasında otuz kişiden oluşan binitli bir birlikte; Abbad b. Bişr, Seleme b. Selâme b. Vakş, Hâris b. Hazeme gibi sahabeler de vardı. Bir kısmı atlara, bir kısmı develere binmiş olan savaşçılar, Resûl-i Ekrem’den (a.s.) aldıkları tâlimata uyarak gündüzleri gizlenip
geceleri ilerliyorlardı. Şerebbe’ye vardıklarında tahtırevanlı ( هَوْدَج ) bir deve kafilesi gördüler ve bunların Müslümanlara düşman olan Benî Muhârib’e mensup olduklarını öğrendiler. Bunun üzerine Muhammed b. Mesleme, onların yakınlarında konakladı ve tam hareket edecekleri zaman saldırı emri verdi. Bazıları öldürüldü, bazıları kaçtı; kaçanlar takip edilmedi. Kadın ve çocuklara dokunulmadı; davar ve develere ise el konuldu. Arkasından Kuratâ topraklarında düşmanı iyice
görebilecekleri bir noktaya kadar ilerlediler. Çevreden haber toplamakla görevlendirilen
Abbâd b. Bişr, Kuratâlılar’ın koyunları sağıp dinlendirmekte, develerini suvarıp çöktürmekte oldukları haberini getirdi. Bunun üzerine Muhammed b. Mesleme, mücahitleri Hz. Peygamber’in (a.s.) tembih ettiği gibi aynı anda dört bir yandan hücuma geçirdi. Benî Muharib’ten on kişi öldürüldü. Seriyye katılanlar, on dokuz gün sonra Muharrem ayının sonuna doğru Medine’ye döndü. Bu seriyyede iki saldırıdan 150 deve, 3000 davar elde edilmişti. Muhammed b. Mesleme, ganimetin beşte birini beytülmâle[8] ayırıp geri kalanını savaşçılarına bölüştürdü.[9]

Belâzürî’ye göre, dönüş sırasında Benî Hanîfe kabilesinin ileri gelenlerinden Sümâme b. Üsâl el-Hanefî el-Yemâmî esir alınıp Medine’ye getirildi.[10]

Bu seriyyeden üç yıl sonra Hz. Peygamber (a.s.), Abdullah b. Avsece el-Becelî el-Urenî, Benî Kuratâ’nın ileri gelenlerinden ve daha sonra ikisi de İslâm’ı kabul eden Ri’ye es-Süheymî ( رعية السحيمي ) ile Sem’ân b. Amr b. Kurayt el-Kelbî’ye İslâm’a davet mektubu gönderdi. Davet kabul edilmeyip Hz. Peygamber’in (a.s.) mektubundaki yazılar silinip bir kovaya yama yapılınca Kuratâ üzerine Dahhâk
b. Süfyan komutasında bir askerî birlik daha sevk edildi.

Sümâme b. Üsâl’in İslâm’ı Kabul Etmesi
Uzun bir süre İslâm’a karşı düşmanca tutum ve davranışlar içinde bulunan Ebû Ümâme Sümâme b. Üsâl el-Hanefî el-Yemâmî,[11] esir alındıktan sonra, Kur’ân-ı Kerîm’i dinlemesi, Müslümanların tutum ve davranışlarını izlemesi maksadıyla bir süre Mescid-i Nebevî’de tutuldu. Kur’ân-ı Kerîm’in etkisi altında kalarak Müslüman olan Sümâme, Arabistan’ın buğday ambarı Necid’deki Yemâme’den

Mekke’ye yapılan hububat sevkıyatını durdurdu. Suriye, Mısır ve Irak ticaret yolları da kapalı olan Kureyşli müşrikler, iyice güç duruma düştüler. Mekkeliler, akrabalık hukukunu vesile yaparak Hz. Peygamber’den (a.s.) sevkıyatın serbest bırakılmasını istediler. O (a.s.) da bu isteklerini kabul etti.[12]

Sümâme’ye, müşrikken yediği miktarda yiyecek ve süt getirildi. Fakat Sümâme daha öncekinin aksine getirilen bu şeylerden çok azını yedi ve içti. Onun yemek yemesine alışmış olan Müslümanlar bunu görünce çok şaşırdılar. Durum Resûlullah’a (a.s.) intikal edince şöyle buyurdu: “Niye şaşırıyorsunuz? Günün başlangıcında kâfir midesiyle, günün sonunda ise Müslüman midesiyle yiyen adama mı? Kâfir yedi mide ile yer; Müslüman ise tek bir mide ile yer.”[13]
Hz. Ebû Bekir (r.a.) döneminde; Yemâme bölgesinde Müseylime’nin başını çektiği dinden dönme hareketleri esnasında, Sümâme b. Usâl ve çevresi İslâm’a bağlılığını sürdürdü ve Müslümanların safında savaştı.[14]


Kasım Şulul, Son Peygamber Hz. Muhammed’in (a.s.) Hayatı, 2014, ss.590-592.

[1] İbn Sa’d, II,78.
[2] Abdu Bağîr b. Ebî Bekr (Ubeyd) b. Kilâb b. Rebîa b. Âmir b. Sa’saa b. Muâviye b. Bekr b. Hevâzin. Bkz.Ek 1, Şema 6.
[3] Vâkıdî, III,982; İbn Haldûn II,358,360; Zürkânî (1996 n.), III,101; IV,41; Ek 1, Şema 6.
[4] Bkz. Ek 2: “Dariyye” md.
[5] İbn Sa’d, II,78; İbn Seyyidinnâs (1992 n.), 118; Zürkânî (1996 n.), III,101-102.
[6] Halîfe b. Hayyât, s. 45.
[7] Âmir b. Tufeyl b. Mâlik b. Ca’fer b. Kilâb b. Rebîa. Bkz. Zürkânî (1996 n.), II,499.
[8]Devlet hazinesi, devlete ait mal varlığının bütünü ve bununla ilgili idari-mali kurum. Bkz. M. Erkal,“Beytülmal”, DİA, VI,90-94.
[9] Vâkıdî, II534-535.
[10] Belâzürî, Ensâb, I,483. Sümâme’nin nesebi için bkz. Ek 1, Şema 5.
[ ثمامة بن أثال بن النعمان بن مسلمة بن عتبة بن ثعلبة بن يربوع بن ثعلبة بن الدؤل بن حنيفة الحنفي أبو أمامة اليمامي [ 11
[12] İbn Sa’d, V,550; Beyhakî, III,78-81.
[13] Şâmî, VI,72.
[14] İbn Abdilber, el-İstî’âb, I,203-208; Süheylî, VII,550-552; M. Asım Köksal, İslâm Tarihi, XIII,9-14.

 

admin

Comments are closed.