Üsame Ordusunun Toplanması ve Üsamenin Başına Geçmesi

usame ordusu

1- Sefer hazırlıklarının başlaması: Muharrem H. 11.
2- Orduya toplanma emri verilmesi: Safer’in bitimine dört gece kala H. 11 Pazartesi.
3- Üsâme’nin komutan tayin edilmesi: Safer’in bitimine üç gece kala H. 11 Salı.
4- Resûlullah’ın vefatına neden olan hastalığının başlaması: Safer’in bitimine birkaç gece kala veya 1 Rebülevvel[11] veya Safer’in bitimine iki gece kalaH. 11 Çarşamba.
5- Hz. Peygamber’in, bizzat kendisinin 18[12] veya 21[13] yaşlarındaki Üsâme’ye sancak bağlaması:
Safer’in bitimine bir gece kala H. 11 Perşembe.
6- Resûlullah’ın Üsâme’nin gençliğine binaen komutanlığına yapılan itirazları bir hitâbe ile reddetmesi: 10 Rebiülevvel H. 11.
7- İslâm ordusunun el-Cürf karargâhında gecelemesi: 11 Rebiülevvel H. 11 Pazar.
8- Hz. Peygamber’in (a.s.) vefatı, vefat haberinin harekete geçmek üzere olan orduya ulaşması ve harekâtın durdurulup ordunun Medine’ye dönmesi: 12 Rebiülevvel H. 11 Pazartesi.[14] Resûlullah (a.s.), Vedâ Haccı’ndan sonra Zilhicce ayının kalan günlerini ve Muharrem ayını Medine’de geçirdi. Medine’de hala Zeyd b. Hârise Cafer b. Ebî Talib ve arkadaşlarının Mûte’de şehit edilişi konuşuluyordu. Resûlullah (a.s.),onlar için derin bir üzüntüye kapılmıştı. Hz. Peygamber (a.s.), hicretin 11. yılında Safer ayının bitmesine dört gece kala Pazartesi günü, Müslümanlara, Bizanslılarla çarpışmak üzere acele hazırlanmalarını emretti ve ertesi gün sabahleyin,Safer ayının bitimine üç gece kala, Salı günü -21 yaşında veya 21 yaşından birkaç ay daha küçük olan-[15] Üsâme b. Zeyd’i çağırttı ve ona: “Ey Üsâme! Allah’ın ismi ve bereketiyle babanın öldürüldüğü yere kadar git! Seni bu orduya komutan yaptım! Übnâ halkının üzerine ansızın var! Ülkelerine şimşek gibi saldır. Giderken hızlı git! Haberin önüne geç (düşman senden haberdar olmadan ülkelerine hızla ulaş)! Allah seni muzaffer kılarsa, onların içinde az kal! Yanına kılavuzlar al, casus ve gözcüleri önden ilerlet!” buyurdu. Safer ayının bitmesine iki gece kala, Çarşamba günü olunca PeygamberEfendimiz (a.s.) da şiddetli bir baş ağrısı, humma ve ateş başladı, Peygamber Efendimiz (a.s.) Safer ayının son günü Perşembe günü sabahleyin biraz iyileşip Üsâme için kendi eliyle sancak bağladı ve şöyle buyurdu: “Ey Üsâme! Allah yolunda, Allah’ın ismiyle savaşa çık! Allah’ı inkâr edenlerle çarpış! Savaşın! Fakat ahde vefasızlık etmeyin. Küçük çocukları ve kadınları öldürmeyin. Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin. Çünkü siz bilemezsiniz, belki onlarla imtihana çekilirsiniz. Fakat şöyle dua edin:
‘Ey Allah’ım! İmdadımıza yetiş! Onları bize zarar vermekten alıkoy!’ Onlar size kavuşurlarsa, gürültü çıkaracaklar, bağıracaklardır. O zaman siz sükûnet ve vakarınızı muhafaza edin ve susun! ‘Birbirinizle çekişmeyin. Sonra korku ile zaafa düşersiniz, gücünüz kesilip gider’.[16] ‘Ey Allah’ım! Biz senin kullarınız! Onlar da senin kullarındır. Bizim perçemlerimiz de onların perçemleri de senin elindedir! Onları ancak sen yenersin!’ deyin, iyi bilin ki, cennet, kılıçların parıltısı altındadır”.[17]


Kasım Şulul,Son Peygamber Hz. Muhammed’in (a.s.) Hayatı,2014,s.892-893

[11] Taberî, IV,3; İbn Kesîr, IV,443.
[12] Bkz. İbn Sa’d, IV,66; Süheylî, VII,508.
[13] Belâzürî, Ensâb, II,116-117.
[14] Vâkıdî, III,1117-1120; İbn Sa’d, II,189-190; İbn Seyyidinnâs (1992 n., II,369-371; İbn Asâkir, II,54,56; Makrizî (Katar n.), I;536-541,548; Diyârbekrî, II,154; Zürkânî (1996 n.), IV,148,150.
[15] Belâzürî, Ensâb, II,116
[16] el-Enfâl, 8/46.
[17] Şâmî, VI,248.

Yunus Çelik

Comments are closed.