Musab b. Ümeyrin Yesribe/Medineye muallim olarak gönderilmesi

eski-kitap_69914II. Akabe Biati’ndan sonra.[580]

İbn İshâk, ilk Müslümanlardan Mus’ab b. Umeyr’in (r.a.) II. Akabe heyetiyle beraber, Urve b. Zübeyr ve Vâkıdî ise II. Akabe Biati’nden hemen sonra Evs ve Hazreclilerin bir mektupla Kur’ân öğreticisi talebi üzerine Resûlullah (a.s.) tarafından Medine’ye gönderildiğini bildirir.[581] Böylece Mus’ab b. Umeyr (r.a.),Medine’ye hicret eden ilk muhacir oldu. Hz. Mus’ab (r.a.), Medineliler arasında “Mukri” (okuyucu) unvanıyla anılıyordu, ilk olarak bu unvanla anılan da o idi ve Es’ad b. Zürâre’nin (r.a.) evinde misafir kalıyordu.[582]

Cuma Günlerinde Toplu İbadet Yapılması
Resûlullah (a.s.), Medine’ye hicret etmeden önce Medineli Müslümanların ilk olarak Cuma günü toplanıp namaz kılmalarına dair muhtelif rivâyetler bulunmaktadır. Bu rivâyetleri iki gruba ayırmak mümkündür:
1- Medine’de ilk Cuma namazı, Medineli Müslümanların kendi teşebbüsleri[588] ve Es’ad b. Zürâre’nin gayretleri neticesinde kılınmıştır ki bu İbn İshâk’ın görüşüdür. Hatta ona göre, Es’ad b. Zürâre Mekke’ye gitmiş ve Müslüman olan kimseleri Hz. Peygamber’e (a.s.) haber vermiş o da bunu (a.s.) sevinçle karşılamıştır.[589]
Medine halkı, Hz. Peygamber (a.s.) Medine’ye hicret etmeden ve Cuma namazı ile ilgili âyet inmeden önce Cuma namazını kıldılar ve bu namaza Cuma ismini verdiler. Ensâr: “Yahudilerin her hafta toplandıkları bir günleri var, Hıristiyanların da öyle. Haydi, biz de haftanın bir gününde toplanıp Allah’ı analım, namaz kılalım ve Allah’a şükür edelim” dediler. Kendi aralarında şunu da konuştular: “Cumartesi Yahudilerin, Pazar Hıristiyanların günü, siz de el-arûbe (Cuma) gününü seçin”. Bunun üzerine Es’ad b. Zürâre, Müslümanları Nakî’ülhadamât denilen kara taşlık bir bölgede bulunan Hazrec’den Benî Beyâza’nın ( بنو بياضة ) Hezmünnebît semtinde, -başka bir rivâyete göre ise mülkiyeti Sehl ve Süheyl[590] kardeşlere ait olan[591]- Mescid-i Nebevî’nin inşa edildiği yerde toplayıp namaz kıldırdı ve Allah’ı hatırlatırdı. Es’ad b. Zürâre, toplanan kırk kadar Müslüman’a bir koyun kesip ziyafet verdi.[592] İlk Cuma namazını hiç unutmayan Ka’b b. Mâlik (r.a.) gibi Medineli bazı sahabeler, Es’ad b. Zürâre’nin (r.a.) vefatından sonra, Cuma ezanını duyduklarında onu (r.a.) rahmetle anar ve ona (r.a.) dua ederlerdi.[593] Zührî’nin bir rivâyetine göre Mus’ab b. Umeyr Medine’ye geldikten sonra Es’ad b. Zürâre Müslümanlara Cuma namazı kıldırmaya başladı. Vâkıdî’ye göre de sabit olan rivâyet, Hz. Peygamber (a.s.) Medine’ye hicret edene kadar Mus’ab b. Umeyr’in (r.a.) insanlara Kur’ân-ı Kerîm okuyup öğretmesi, Es’ad b. Zürâre’nin (r.a.) ise Cuma günleri insanları toplayıp namaz kıldırmasıdır.[594]
2- Resûlullah (a.s.) tarafından Medine’ye Kur’ân öğreticisi olarak gönderilen ve Medine’ye gelen ilk muhacirlerden olan Mus’ab b. Umeyr’in gayreti neticesinde İslâm Medine’nin her evine girmiş, Benî Ümeyye b. Zeyd, – Medine’nin Âliye bölgesinde ikamet eden Evs’ten- Hatme, Vâil ve Vâkif kabileleri dışında Evs ve Hazrec’in bütün kolları arasında yayılmıştır. Bir rivayete göre Hz. Peygamber’in (a.s.) Mus’âb b. Umeyr’e bir mektup yazarak emretmesi,[595] başka bir rivayete göre ise Mus’ab b. Umeyr’in ondan (a.s.) Cuma günleri birlikte ibadet etmek için mektupla izin istemesi neticesinde[596] Mus’ab b. Umeyr Medineli Müslümanlara imamlık da yapmaya ve Nekî’ülhadamât’ta Cuma namazı kıldırmaya başlamıştır. Ebû Muhammed b. Hazm’ın kanaati bu yöndedir.[597] Dört şekilde telifi mümkün olan iki grup rivayet arasındaki ortak nokta:
“Hz. Peygamber’in (a.s.) hicretinden önce Medine’deki Müslümanların Cuma namazı kılmış olmalarıdır”:
1- Es’ad b. Zürâre henüz Hz. Peygamber’den (a.s.) emir gelmeden Cuma günleri namaz kıldırmış,2- Mus’ab b. Umeyr, Hz. Peygamber’in (a.s.) memuru olarak kıldırmış veya
3- Es’ad Medine yakınında bir köyde, Mus’ab b. Umeyr Medine içinde kıldırmış ya da
4- İlk Cuma namazı ikisinin işbirliği neticesinde Hz. Peygamber’in (a.s.) emri, Es’ad b. Zürâre’nin cemaati toplaması, Mus’ab b. Umeyr’in teşvik ve imamlığıyla kıldırılmıştır.[598]


Kasım Şulul, Son Peygamber Hz. Muhammed’in (a.s.) Hayatı, 2014, ss.320-323

[580] İbn Sa’d, I,220; Semhûdî, I,225.
[581] İbn Sa’d, I,220; Semhûdî, I,225; M. Hamidullah, el-Vesâik, s. 52.

[582] Taberî, II,436; Süheylî, IV,52; Semhûdî, I,224.

[588] Şâmî, III,334.
[589] Makrizî (1999 n.), I,53.
[590] Sehl b. Râfi’ b. Ebî Amr b. ‘Âiz b. Sa’lebe b. Ganm b. Mâlik b. Neccâr. Bkz. İbn Sa’d, III,609.

[591] İbn Sa’d, III,609.
[592] İbn Hişâm, II,77; İbn Sa’d, III,608-612.
[593] Ebû Dâvûd, “es-Salâ”, 210.
[594] Belâzürî, Ensâb, I,282; Semhûdî, I,224.
[595] Süheylî, IV,56-57; Şâmî, III,334.
[596] Abdürrezzâk, III,159-161; İbn Sa’d, I,220,239; Kastallânî, el-Mevâhib, I,77.
[597] Makrizî (1999 n.), I,53.

[598] Müslim, es-Sahîh, çev. M. Sofuoğlu, III,7 (1. dipnottan).

Güzide Özcan

Comments are closed.