Efendimiz’in Mekke Fethi için Medine’den çıkışı

karaoglan_11- Çıkış: 10 Ramazan H. 8,[201] Çarşamba günü,
ikindi vakti.[202]

Kesintisiz bir şekilde yaklaşık olarak sekiz yıl devam eden Medine’ye hicret; İslâm’ın zaman-mekân boyutlarında devamlı ilerleyişi ve hayatı fethedip şekillendirmesi için gerekli insan unsurunu temin eden bir süreç olmuştur. Hz. Peygamber (a.s.), Hudeybiye Antlaşması’nın ihlal edilmesi ve ihlalin giderilmesine yönelik girişimlerin başarısız olması üzerine, Mekke’nin fethi için gerekli askerî hazırlıkları başlattı. Hz. Peygamber (a.s.), Hz. Âişe’ye (r.anha): “Yol hazırlığımızı yap ve bu işi gizli tut” buyurdu ve şöyle dua etti: “Ey Allah’ım! Kureyşliler’in kulaklarını ve gözlerini bağla! Bizi, (yurtlarında) ancak ansızın görsünler! Ansızın geldiğimizi işitsinler!”:

( اللهم خذ على أسماعهم وأبصارهم فلا يرونا إلابغتة، ولا يسمعون بنا إلا فجأة )
Mekkeli müşriklerin, askerî harekâttan haberdar olmasını engellemeye yönelik bir dizi tedbir -öncelikli olarak- alındı:

ı- Her zaman olduğu gibi[207] bu askerî harekâta dair niyet ve karar gizli tutuldu.[208]

ıı- Asıl hedefi gizlemek maksadıyla bir askeri birlik, Medine’nin kuzeyinde üç günlük mesafede bulunan İzâm’a sevk edildi.[209] Böylece bu bölgeye sefer düzenleneceği ve İzâm Seriyyesi’nin bu seferin keşif kısmı olduğu düşüncesi yayılmış oldu.

ııı- Hz. Ömer (r.a.), Medine’nin çevresine nöbetçiler yerleştirmek ve devriye gezerek giriş-çıkışları kontrol altında tutmakla görevlendirildi.[210]

ıv- Medine dışına yolculuklar yasaklandı.

Bütün bu tedbirlere rağmen -Bedir ashabından ve Hz. Peygamber’in (a.s.)Mısır Mukavkısı nezdindeki elçisi- Hâtıb b. Ebî Beltea el-Lahmî ( حاطب بن أبي بلتعة اللخمي ), -Mekke’de bulunan ailesine Kureyş nezdinde himaye sağlamak amacıyla Mekkelileri Hz. Peygamber’in (a.s.) hazırlıklarından haberdar etmek istedi. Hâtıb b. Ebî Beltea (r.a.), Mekkelilerden Safvân b. Ümeyye, Süheyl b. Amr ve İkrime b. Ebî Cehl’e mektup yazdı. Mektupları, Müzeyneli Kenud ( كنود ) adında bir kadın veya – Benî Muttalib’in azatlı cariyesi[211]- Sâre, bir veya 10 dinar karşılığında Mekke’ye götürmeyi kabul etmiştir.[212]
Mektup -Musâ b. Ukbe’nin rivâyetine göre- şöyledir: “Resûlullah, savaş ilanı yapmıştır. Sizden başkasına yöneleceğini de düşünmüyorum. Bu mektubumla size bir iyiliğim olsun istedim”:

( إنّ رَسُولَ ا قَدْ أَذّنَ فِي النّاسِ بِالْغَزْوِ وَلا أَرَاهُ يُرِيدُ غَيْرَكُمْ وَقَدْ أَحْبَبْت أَنْ تَكُونَ لِي عِنْدَكُمْ يَدٌ بِكِتَابِي إلَيْكُمْ) Hz. Peygamber (a.s.), casusun yakalanması için hemen Hz. Ali’nin (r.a.) başkanlığında ve aralarında Zübeyr b. Avvâm ile el-Mikdâd b. Amr el-Kudâî el-Behrânî’nin olduğu bir seriyye sevk etti. Hz. Ömer’in (r.a.) Hâtıb b. Ebî Beltea’nın (r.a.) öldürülmesini talep etmesi üzerine: Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu: “O Bedir Savaşı’nda bulunmuştur.

Allah, Bedir’de savaşanların yüksek mücadelelerine muttali olup: ‘Bundan böyle istediğinizi yapın. Ben sizi affettim’, demediğini nereden biliyorsun” ( إِنَّهُ قَدْ شَهِدَ214 ].(بَدْرًا، وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ اللهَ أَنْ يَكُونَ قَدِ اطَّلَعَ عَلَىأَهْلِبَدْرٍفَقَالَاعْمَلُوامَاشِئْتُمْ،فَقَدْغَفَرْتُلَكُمْ] Süheylî, İbn İshâk’ın konu ile ilgili hadîsi ve metnini şerh ederken, yakalanan düşman ülke casuslarının cezasının ölüm olduğuna dair fıkhî bir hüküm çıkarır[215] ki benzer görüşlere hadîs ve fıkıh kaynaklarının el-Cihâd ve’s-Siyer başlıklarında da yer verilir.
Bu hâdise üzerine şu meâldeki âyet nâzil oldu: “Ey iman edenler! Eğer benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için çıkmışsanız, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin. Oysa onlar, size gelen gerçeği inkâr etmişlerdir. Rabbiniz Allah’a inandığınızdan dolayı Peygamber’i de sizi de yurdunuzdan çıkarıyorlar. Ben, sizin saklı tuttuğunuzu da açığa vurduğunuzu da en iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse) doğru yoldan sapmış olur.”[216] Hz. Peygamber (a.s.), Müslüman kabilelere -Medine’ye yakın olanlara- Ramazan’da savaşa hazır bir vaziyette Medine’de bulunmaları, uzak olanların ise kendilerine katılmak üzere yurtlarında beklemeleri ve emir ve taleplerin gizli tutulması için haber gönderdi. Bu, İslâm ordusunun gerçek gücünü saklamaya yönelik bir tedbirdir.[217]
Mesela Büsr b. Süfyân el-Huzâî el-Ka’bî ve Büdeyl b. Verkâ b. Abdiluzza el Huzâî, Huzâa’nın bir kolu olan Benî Ka’b b. Amr’ı hazırlamakla görevlendirildi.Mekke fethine 500 kişiyle katılan Benî Kâ’b’ın üç sancaktarından biri Büsr b.Süfyân idi.[218] Yine Huzâa kabilesine Mekke-Medine yolunu tutmaları için talimat gönderildi.Eslem, Gıfâr ve diğer müttefik kabilelere haber salınarak askeri birliklerin sefer durumuna getirilip hazır tutulması istendi. Böylece: Eslem, Gıfâr, Müzeyne, Cüheyne, Eşca’ gibi bazı kabileler: Medine’de, Süleym gibi bazı kabileler ise Kudeyd’de ( قُدَيْد ) harekâta katıldı.[219]

Mekkeli müşriklerin askerî harekâttan haberdar olmamasını sağlamaya yönelik ilave tedbirler alındı: Bütün Müslüman kabilelerin Medine’de toplanması istenmedi. İslâm ordusuna yol boyunca zikzaklar çizdirilerek hedefin gizli ve belirsiz tutulmaya çalışıldı. Bu ve benzeri tedbirler, İslâm ordusunun hakiki gücünü gizlemek, düşmanın hazırlık yapmasına fırsat vermemek ve tahmin edemediği bir kuvvetle karşı karşıya bırakıp mukavemet etmesine ve dolayısıyla kan dökülmesini engellemek için alınmıştır.[220]


Kasım Şulul, Son Peygamber Hz. Muhammed’in (a.s.) Hayatı, 2014, ss.722-736

[201] İbn Hişâm, IV,42; Halîfe b. Hayyât, s. 52; Beyhakî, V,20; Taberî, III,292; İbn Seyyidinnâs (1992 n.), II,227; Kesîr, III,539,540.
[202] Vâkıdî, II,801; İbn Sa’d, II,135; Beyhakî, V,25; İbnü’l-Cevzî, II,420; Makrizî (1999 n.), I,354.
[203] İbn Hişâm, IV,80; Halîfe b. Hayyât, s. 53; Taberî, III,311; Aynî, XVII,276; ayrıca bkz. 298,312; Beyhakî, V,24; İbn Kesîr, III,542,610.
[204] Vâkıdî, I,6; III,873,889,892; İbn Sa’d, II,137; İbnü’l-Cevzî, I,423.
[205] Buhârî, “el-Cihâd ve’s-siyer”, 56/193; Tirmizî, “Siyer”, 33. Hadîsin şerhi için bkz. İbn Kesîr, III,606- 607; Tecrîd Tercemesi, VIII,253; A. Özel, “Hicret” (fıkıh bakımından), DİA, XVII,462-466; ayrıca bkz. Mekke dönemi, Peygamberlik Sonrası: “45. I. Akabe Biati” ve hicretin 1. yılı olaylarından: “1. Resûlullah’ın (a.s.) Medine’ye Hicreti” başlığına.
[206] Şâmî, V,209.

[207] Vâkıdî, III,991; Beyhakî, V,213; İbn Abdilber, ed-Dürer, s. 253; İbn Asâkir, II,32,32.
[208] Vâkıdî, II,796.
[209] Vâkıdî, II,796-797.
[210] İbn Sa’d, II,134; M. Asım Köksal, İslâm Tarihi, XV,188.
[211] Sâre Ya’kûbî’ye göre Ebû Leheb’in (Tarih, II,58), Şâmî’ye göre ise Amr b. Haşim b. Muttalib b. Abdimenaf ’ın azatlı cariyesi olup Mekke’nin fethinde kanı heder edilenlerdendir. Ancak Sâre Müslüman olmuş ve Hz. Ömer’in (r.a.) hilafetine kadar yaşadı (Subulü’l-Hüdâ, V,209,225).
[212] Vâkıdî, II,798; Şâmî, V,209.
[213] Vâkıdî, II,798; Şâmî, V,210.

[214] Buhârî, “el-Cihâd ve’s-Siyer”, 56/140.
[ وَمَا يُدْرِيك] [ 215 « وَفِي الْحَدِيثِ دَلِيلٌ عَلَى قَتْلِ الْجَاسُوسِ فَإِنّ عُمَرَ رَضِيَ ا عَنْهُ قَالَ دَعْنِي فَلأَضْرِبْ عُنُقَهُ فَقَالَ لَهُ النّبِيّ صَلّى ا عَلَيْهِ وَسَلّمَ
الْحَدِيثَ فَعَلّقَ حُكْمَ الْمَنْعِ مِنْ قَتْلِهِ بِشُهُودِ بَدْرٍ » يَا عُمَرُ لَعَلّ ا قَدْ اطّلَعَ إلَى أَصْحَابِ بَدْرٍ يَوْمَ بَدْرٍ فَقَالَ اعْمَلُوا مَا شِئْتُمْ، فَقَدْ غَفَرْت لَكُمْ
فَدَلّ عَلَى أَنّ مَنْ فَعَلَ مِثْلَ فِعْلِهِ وَلَيْسَ بِبَدْرِيّ أَنّهُ يُقْتَلُ. ]. Bkz. Süheylî, VII,205-206.
[216] el-Mümtehine 60/1; Vâkıdî, II,797-798; İbn Hişâm, IV,40-41; İbn Abdilber, el-İstî’âb, I,348; İbnü’l- Esîr, Üsdü’l-Ğâbe, I,528; İbn Hacer, el-İsâbe, I,300.
[217] Ya’kûbî, II,58.
[218] İbn Sa’d, II,134-135; Ya’kûbî, II,58; Kastallânî, el-Mevâhib, I,564.

[219] Vâkıdî, II,799-800; Beyhakî, V,26.
[220] İbn Sa’d, II,134-135; Ya’kûbî, II,58; Kastallânî, el-Mevâhib, I,564; M. Hamidullah, Hazreti Peygamberin Savaşları, s. 159-177.

Zehra Nassan

Comments are closed.