Ebu Katade b. Rebi el-Ensari’nin Hadıra Seriyyesi için gönderilmesi

usame ordusuŞabân H. 8.[165]

Hadîsçiler, Hadira’nın Necid bölgesinde bulunmasına binaen seriyyeye Necid Seriyyesi ismini vermişlerdir. Bu seriyyeye, Benî Muhârib Seriyyesi de denilmiştir.[166]

İbn İshâk ve Vâkıdî’nin, seriyyeye dair metinleri incelendiğinde, ilk bakışta farklı iki seriyyeden bahsedildiği izlenimi doğar. İbn İshâk’a göre,[167] seriyyenin adı Ğâbe, komutanı Abdullah b. Ebî Hadred Selâme b. Umeyr el-Eslemî (v. 71/690-91),[168] hedefi Hevâzinli Cüşem b. Muâviye kabilesinden Rifâ’a b. Kays’dır.[169] İbn İshâk’ın rivâyetine göre, Rifâ’a b. Kays’ın Müslümanlarla Benî Kays’ın arasını bozmaya çalıştığını öğrenen Hz. Peygamber (a.s.) Abdullah b. Ebî Hadred’in yanına iki kişi daha vererek Rifâ’a hakkında bilgi toplamasını istedi. Abdullah da Medine yakınlarındaki Ğâbe otlağında Rifâ’a’yı pusuya düşürerek öldürdü, adamlarını sürüp oradan uzaklaştırdı ve develerini alıp Medine’ye getirdi. Son derece fakir olan Abdullah, ganimetten hissesine düşen on üç deveyi evleneceği hanıma mehir olarak verdi.[170]Vâkıdî’ye göre ise bu seriyyenin adı Hadira, komutanı -Hz. Peygamber’in (a.s.) cengâver süvarisi, Benî Selime’den- Ebû Katâde el-Hâris b. Rib’î el-Ensârî el Hazrecî’dir (v. 54/674), hedefi Hadira’daki Gatafân’dan bir topluluktur.[171]

Hz. Peygamber (a.s.), Ebû Katâde’yi on beş kişilik askeri bir kuvvetle Hadira mevkiinde yaşayan Gatafân’ın üzerine sevk etti ve seriyyeye katılanlara, gece yol almaları gündüz gizlenmeleri, dağınık düzenle dört taraftan kuşatarak düşmana saldırmalarını, kadın ve çocukları öldürmemelerini emretti. Seriyye, çok sayıda esir ve büyük miktarda ganimetle Medine’ye döndü.[172] Vâkıdî, seriyyenin on beş gün sürdüğünü söyler.[173]
İbn İshâk ile Vâkıdî’nin rivâyet biçimleri arasındaki ortak noktalar şunlardır:
1- Nakledilen haberin kaynağı, Abdullah b. Ebî Hadred’dir.
2- Abdullah b. Ebî Hadred, evlenmek istemektedir. İbn İshâk, Abdullah’ın evlenmek istediği hanımın kimliğinden bahsetmez.
3- Abdullah, evleneceği hanımın mehrini ödemek için Resûlullah’a (a.s.)müracaat eder.
4- Ödenecek mehir iki yüz dirhemdir.
5- Bunun üzerine Resûlullah (a.s.): “Şâyet dirhemleri bir vadinin kumluğundan alsanız bile mehri arttırmayın” buyurmuş ve Abdullah’a şimdilik yardım edemeyeceğini ifade etmiştir. İbn İshâk, bundan sonra doğrudan Abdullah b. Ebî Hadred’in Rifâ’a b. Kays üzerine gönderilmesi hâdisesine geçer.
Vâkıdî’ye göre, Abdullah b. Ebî Hadred, Bedir’de şehid edilen Surâka b. Hârise en-Neccârî’nin kızı ile evlenmiş, ona 200 dirhem mehir sözü vermiş; bunun için de Hz. Peygamber’den (a.s.) yardım istemiştir. O (a.s.) da beklemesini, Ebû Katâde’nin idare edeceği toplam 16 kişilik seriyyeye katılarak elde edilecek ganimetten mehri tedarik etmesini teklif etmiştir. Vâkıdî, Rifâ’a b. Kays’ın öldürülmesi hâdisesinden bahsetmez.[174]

Taberî ve İbnü’l-Esîr,[175] aradaki farka rağmen iki rivâyet şeklinin aynı seriyyeye işaret ettiğini bildirirler. Hatta Taberî, İbn İshâk ile Vâkıdî arasında aynı seriyyeye dair görüş ayrılığı olduğunu kaydettikten sonra ayrıldıkları noktaları yukarıda söz konusu edildiği şekilde dile getirir.[176]Şâmî de İbn İshâk ile Vâkıdî’nin aynı hâdiseden bahsettiklerini kaydeder.[177] İbn Seyyidinnâs ise İbn İshâk ve Vâkıdî’nin rivâyetlerini iki ayrı seriyye şeklinde iki ayrı başlık (Hadira ve Ğâbe) altında verir.[178]

Bazı müellifler ise İzâm Seriyyesi ile İbn İshâk’ın Ğâbe Seriyyesi’ni karıştırmışlardır.[179]
İbn Hacer, Hadira Seriyyesi’nin megâzîcilere göre Mekke’nin fethine çıkılmadan önce olduğunu, İbn Sa’d’ın hâdiseye Şabân H. 8 tarihini verdiğini kaydettikten sonra, seriyyenin “Mûte Savaşı’ndan (Cemâziyelevvel H. 8) önce” veya “Ramazan H. 8”de meydana geldiğine dair görüşlerin bulunduğunu da zikreder.[180]Oysa Ramazan H. 8 tarihi Ebû Katâde’nin İzâm Seriyyesi’nin tarihidir.


Kasım Şulul, Son Peygamber Hz. Muhammed’in (a.s.) Hayatı, 2014, ss.715

[165] Vâkıdî, II,777; İbn Sa’d, II,132-133; Belâzürî, Ensâb, I,489; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II,157; Aynî, XVII,312.
[166] Zürkânî (1996 n.), III,370.
[167] Halîfe b. Hayyât, s. 51-52; ayrıca bkz. İbn Habîb, s. s. 122,123.
[168] Abdullah b. Ebî Hadred için bkz. İbn Sa’d, IV,309; İbn Abdilber, el-İstî’âb, II,288,386; III,264; IV,40; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Ğâbe, III,211-213,269-270; İbn Hacer, el-İsâbe, II,294-296.
[169] İbn İshâk: “Veya Kays b. Rifâ’a” diyerek tereddüdünü dile getirir.
[170] İbn Hişâm, IV,278-279; İbn Kesîr, III,422-423; Zürkânî (1996 n.), III,375-376.

[171] Adnânî bir kabîle olan Gatafân’ın başlıca kolları Fezâre, Eşca’, Abs, Zübyân ve Sa’lebe’dir, bkz. H. Algül, “Gatafân”, DİA, XIII,399-400.
[172] Vâkıdî, II,777-780; İbn Sa’d, II,132-133. Ayrıca bkz. Mahmut Şit Hattâb, Peygamber Ordusunun Tarihi, çev. İhsan Süreyya Sırma, İstanbul 1983, s. 42.
[173] Vâkıdî, II,780.
[174] Vâkıdî, II,777,780; İbn Sa’d, II,132-133.

[175] İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II,157-158.
[176] Taberî, III,276-278.
[177] Şâmî, VI,187.
[178] İbn Seyyidinnâs (1992 n.), II,219,221.
[179] Bkz. Zürkânî (1996 n.), III,374-375.
[180] İbn Hacer, Fethü’l-Bârî, VIII,56.

Zehra Nassan

Comments are closed.