Zü’l-Üşeyr Gazvesi

Savaş-Namazı-650x363Hicrî 2. yılda Cemâziyelevvel[28] veya Cemâziyelâhir’de.[29]
1- Çıkış: 1 Cemâziyelevvel H. 2.
2- Dönüş: Cemâziyelevvel’in bitimine beş gece kala H. 2.[30]
Uşeyre,[31] Hicaz bölgesinde ve Medine’nin batısında, Kızıldeniz’e kıyısındaki Yenbu’[32] vadisinde ve Mudârî Kinâne’den Benî Müdlic’e ( بني مدلج ) ait bir yerdir. Uşeyre Gazvesi, Ebû Süfyân’ın idare ettiği ve Suriye’ye gitmekte olan büyük bir ticaret kervanını ele geçirmek için düzenlendi. Hz. Peygamber (a.s.), Medine’de yerine vekil olarak Ebû Seleme Abdullah b. Abdilesed el-Kureşî el-Mahzûmî’yi bıraktı. 150 veya 200 kişilik tamamı muhâcirlerden müteşekkil bir kuvvetle harekete geçti. Resûlullah’ın (a.s.) beyaz sancağını Hz. Hamza (r.a.) taşıyordu. Müslümanlar Uşeyre’ye ulaştıklarında Mekke ticaret kervanının[33] birkaç gün önce bölgeden geçtiğini öğrendiler. Yaklaşık üç ay sonra Suriye’den dönecek olan bu kervan; önce Abdullah b. Cahş komutasındaki keşif amaçlı Nahle Seriyyesi’nin, sonra Büyük Bedir Gazvesi’nin düzenlenmesine neden olacaktır. Mekkeli müşrikler, kısa süre sonra Bedir de yaşayacakları ağır yenilgiyi telafi etmek için söz konusu ticaret kervanından elde edilecek kârı, daha sonra yapılacak Uhud Savaşı’nın hazırlıkları için bağışlayacaklardır.[34] Müslümanlar bahsedilen ticaret kervanını ele geçirebilseydiler, Mekkelileri iktisadî açıdan büyük bir sıkıntının içine itmiş olacaklardı ve belki de müşrikler Uhud Savaşı’na en azından kısa bir sürede hazırlanma imkânına kavuşamayacaklardı. Uşeyre Gazvesi’nde Benî Müdlic ve müttefikleri Mudârî Kinâne’den Benî Damra ile ( بنو ضمرة بن بكر ابن عبد مناة بن كنانة ) karşılıklı saldırmazlık antlaşması da yapıldı. Zürkânî, Ebva Gazves’inde de Benî Damra ile antlaşma yapıldığını hatırlatır. Ona göre yeni antlaşma, ya eskisini teyit için ya da bir nedenden dolayı kabilelerinden bağımsız hareket eden ve Benî Müdlic’in müttefiki olan Benî Damralı bir grupla yapılmıştır.[35] Yeni antlaşma metni, Ebva Gazvesi’nde Benî Damrâ ile yapılan antlaşma metninin aynısıdır.


[28] İbn Hişâm, II, 248; Halîfe b. Hayyât, s. 30; Beyhakî, III,11-12.
[29] Vâkıdî, I,12; İbn Sa’d, II,9-10; Belâzürî, Ensâb, I,344; Makrizî (1999 n.), I,74.
[30] Halîfe b. Hayyât, s. 30.
[31] Kelimenin farklı bir okunuş şekli için bkz. Buhârî, “el-Megâzî”, 64/1; Zürkânî (1996 n.), II,232-233.
[32] Bkz. Ek 2: “Yenbu’” md.
[33] Vâkıdî, I,19; İbn Sa’d, II,11-12.
[34] Vâkıdî, I,12; İbn Hişâm, II, 249; İbn Sa’d, II,9-10; Halîfe b. Hayyât, s. 30; Taberî, III,20-22; Beyhakî,
III,11-12; Makrizî (Katar n.), I,54.
[35] Zürkânî (1996 n.), II,234.
Kasım Şulul, Son Peygamber Hz. Muhammed’in (a.s.) Hayatı, 2014, ss.416-417.

admin

Comments are closed.