Ubeyde b.Haris’in Rabiğ Seriyyesi için gönderilmesi

seriyyeŞevvâl H. 1.[281]
Râbiğ, Arabistan’ın Hicaz bölgesinin batı sahilinde, Ebvâ ile -Kızıldeniz sahiline 9 km, Mekke’ye 187 km mesafede bir köy olan- Cuhfe arasında, Cuhfe’den 10 mil (yaklaşık 17 km) uzaklıkta bir vadidir.[282] Râbiğ Seriyyesi’nin tertip sebebi ve gayesi Hz. Hamza’nın Sîfülbahr (‘Îs) Seriyyesi ile aynıdır. Hicretin 8. ayında ise Ubeyde b. Hâris b. Muttalib’i,[283] hepsi
muhâcirlerden oluşan 60 veya 80 kişilik bir kuvvetle Ebû Süfyân Sahr b. Harb b. Ümeyye’nin (veya Mikraz b. Hafs veya İkrime b. Ebî Cehl[284]) idare ettiği ve 200 kişiden oluşan Kureyş kervanı üzerine sevk edildi. Taraflar, Rabiğ Vadisi’nde Ahya denilen su kaynağına varınca karşılaştı.[285] Bazı rivâyetlerde bunun bir kervan değil Medine’ye saldırmak isteyen bir askeri kuvvet olduğu ve -Hz. Peygamber’in (a.s.) okçusu ve süvarisi- el-Mikdâd b. Amr el-Kudâî el-Behrânî tarafından Müslümanların haberdar edildiği belirtilir. Râbiğ Seriyyesi’nde Müslümanların beyaz sancağını Mistah b. Üsâse taşıyordu. Taraflar Hicaz’daki Râbiğ vadisinde, Seniyyetülmürre’ye ( ثنية المرة ) yakın bir yerde Ahyâ ( احياء ) denilen bir subaşında karşılaştılar.[286] Müşriklerin safında bulunan ve aslında Müslüman olan el-Mikdâd b. Amr ile Utbe b. Gazvân Müslümanların safına geçtiler. Râbiğ Seriyyesi, okçuların karşılıklı olarak birbirini yoklaması ile sona erdi. [287] İslâm çağında ilk ok, Râbiğ Seriyyesi’nde Sa’d b. Ebî Vakkâs tarafından Kureyş’in Benî Zühre koluna mensup olan Mâlik b. Vüheyb’e atılmıştır. Sa’d b. Ebî Vakkâs buna dair şöyle bir şiir terennüm etmiştir:
ألا هل أتى رسول الله أني … حميت صحابتي بصدور نبلي
فما يعتد رام في معد … بسهم يا رسول الله قبلي
Resûlullah’a, arkadaşlarımı oklarımın ucuyla koruduğuma dair haber geldi
mi?…
Ey Allah’ın Resûlü! Ma’d soyunda benden önce ok atana itibar edilmez…[288]
Müslümanlar, bu gibi askeri faaliyetlerle; kendilerini savunacak güçte, saldırıldığı takdirde Mekke’nin güvenliğini bertaraf etmeye muktedir ve Mekke-Suriye ticaret yolunu kapatma imkânına sahip olduklarını Mekkeli müşriklere göstermiş
oldular.


[282] Vâkıdî, I,10; İbn Sa’d, II,7.
[283] Bedir şehitlerinden Ubeyde b. Hâris b. Muttalib için bkz. İbn Sa’d, III,50-52; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Ğâbe,
III,572-574; İbn Hacer, el-İsâbe, II,449.
[284] Süheylî, V,39; Zürkânî (1996 n.), II,227.
[285] Vâkıdî, II,493.
[286] İbn Sa’d, II,7; İbn Seyyidinnâs (1992 n.), I,356.
[287] Vâkıdî, I,10; İbn Sa’d, II,7; III,51; İbn Hişâm, II,241; Taberî, III,16; İbn Seyyidinnâs (1992 n.), I,354-
356; İbn Hacer, Fethü’l-Bârî, VII,280; M. Ertürk, “Mikdâd b. Amr”, DİA, XXX,49.
[288] el-Mes’ûdî, et-Tenbîh, s. 234.
Kasım Şulul, Son Peygamber Hz. Muhammed’in (a.s.) Hayatı, 2014, ss.109-112.

admin

Comments are closed.