Müslümanlara ait pazarın/çarşının tesisi

medine-carsisi-60-x-90-2005-_resized500x320Hicretin 1. yılında.
Tarih boyunca ekonomik bağımsızlık, siyasî bağımsızlığın en önemli unsurlarından biri olmuştur. Ticarî maksatlarla muhtelif bölgelere seyahat etmiş, güvenilir ve tecrübeli bir tâcir, Mekke’de müşriklerin uzun süre sosyo-ekonomik boykot ve ambargosuna maruz kalarak büyük sıkıntılar yaşamış bir insan olarak iktisadî yeterliliğin ve bağımsızlığın önemini çok iyi bilen Hz. Peygamber(a.s.), hicreti izleyen günlerde İslâm toplumunun teşkilatlanması için gerekli girişimlerdebulunmaya başladığını dair bazı örnekleri daha önce zikredildi. İşte bu girişimlerden birisi de Müslümanların ticarî faaliyetlerini icra edecekleri bir pazaryerinin belirlenmesidir. M. Hamidullah: “Kuşkusuz pazaryerinin tesbiti, hicretten hemen sonra olmuştur” [210] diyerek hâdiseyi takribi olarak kronolojik sıraya koymaya çalışmıştır. Ebû Zeyd Ömer İbn Şebbe en-Nümeyri el-Basrî’nin (173-262/789-876) Atâ b. Yesâr’dan naklettiğine göre: Resûlullah (a.s.) Medine’de Müslümanlara ait bir pazar yeri tesbit etmek istediği zaman, önce Yahûdî Benî Kaynukâ pazarına gitti; daha sonra da halen Medine’de pazaryeri olarak hizmet veren yere geldi ve ayağıyla işaret ederek şöyle dedi: “İşte sizin pazarınız! Herkese yetecek ve onda (kimseden) işgâliye (harâc) alınmayacaktır”: ( .(هذا سوقكم فلا يضيق ولا يؤخذ فيه خراج İslâm’dan önce Medine’de, (Ru’ma Kuyusu çevresindeki) Yesrib diye bilinen bölgede, Zübâle denilen yerde bir pazar vardı. Benî Kaynukâ’nın el-Cisr’de (köprü), ayrıca el-Asbah bölgesindeki es-Safâsif ’de pazaryerleri bulunuyordu. İslâm’dan önce, İbn Hubeyn sokağında bir pazar daha kuruluyordu. Bu pazar İslâm’ın başlangıcında da Müzâhim Pazarı adıyla varlığını sürdürmüştür. Resûlullah (a.s.), Bakî ez-Zübeyr denilen yerde bir çadır kurarak şöyle buyurdu: “Burası sizin pazaryerinizdir!” O sıralarda, Benî Nadîr Yahûdîlerinden Ka’b b. Eşref çıka geldi, çadıra girip gergi iplerini kesti. Bunun üzerine Resûlullah: “Zararı yok! Onu daha çok kızdıracak bir yere pazarı nakledeceğim!” buyurdu ve pazaryerini, bugünkü Medine Büyük Çarşısı’nın bulunduğu yere nakletti. Sonra şu emri verdi: “İşte burası sizin pazarınız. Burada sürekli ve sabit yerler edinmeyin (yani sabahleyin kim erken gelmişse, istediği yeri tutsun); burada vergi alınmayacaktır” ( 211 ].(هذا سوقكم لا تتحجروا ولا يضرب عليه الخراج ]


[210] M. Hamidullah, İslâm Peygamberi, II,958.
[211] Ebû Zeyd Ömer İbn Şebbe en-Nümeyri el-Basrî (173-262/789-876), Târihü’l-Medineti’l-Münevvere,
thk. Habîb Mahmud Ahmed, Cidde 1979, I,305-306; ayrıca bkz. Belâzürî, Fütûh, s. 24; Rûdânî,
II,325; Semhûdî, II,747-748; M. Hamidullah, İslâm Peygamberi, II,958; M. Asım Köksal, İslâm Tarihi,
VIII,195-197; Michael Lacker, “İslâm Öncesi ve İslâm’ın İlk Döneminde Medine (Yesrib) Pazarları
Üzerine”, çev. Ahmet Turan Yüksel, İSTEM, Konya 2004, IV,247-256; C. Kallek, Hz. Peygamber
Döneminde Devlet ve Piyasa, İstanbul 1992, s. 30-36.
Kasım Şulul, Son Peygamber Hz. Muhammed’in (a.s.) Hayatı, 2014, ss.387-388.

admin

Comments are closed.