Dönüş yolunda Gadir-i Hum Hutbesi

2750414-solan-gulVedâ Haccı dönüşü,[137]
18 Zilhicce H. 10 Pazar.[138]

Gadîr-i Hum, Mekke ile Medine arasındaki Cuhfe denilen yere 4 km kadar uzaklıkta olup sık yağan yağmurlar sebebiyle bataklık ve sazlık haline gelmiş bir gölcükten ibarettir.[139]
Hac için Medine’den ayrılmış olan Hz. Peygamber (a.s.), hicrî 10. yılın Ramazan ayında Yemen’e göndermiş olduğu Hz. Ali’nin (r.a.) Mekke’ye gelmesini istedi.[140] Hz. Ali’nin (r.a.), Yemen Seriyyesi’nde, ganimet mallarına dair bazı uygulamaları askerlerce eleştirildi ve Vedâ Haccı’nı ifa etmekte olan Hz. Peygamber’e (a.s.) şikâyet edildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.) Gadîr-i Hum denilen mevkide bir hitâbede bulundu. Siyer ve hadîs kaynaklarına göre, Resûlullah (a.s.) bu hitâbesinde Hz. Ali’nin (r.a.) faziletini, eminliğini/güvenirliliğini adaletini, kendisine olan yakınlığını dile getirmiş, böylece onun (r.a.) hakkındaki şüpheleri gidermiştir.[141]

Hadîs kaynakları Gadîr-i Hum hâdisesi vesilesiyle varit olan şu iki hadîsin rivâyetine özel önem vermiştir:
Birincisi: “Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır, Allah’ım, ona dost olana sen de dost ol, ona düşman olana sen de düşman ol!”:

( فَمَنْ كُنْتُ مَوْلاَهُ
.(فَعَلِىٌّ مَوْلاَهُ اللَّهُمَّ وَالِ مَنْ وَالاَهُ وَعَادِ مَنْ عَادَاهُ

İkincisi: “Sekaleyn (iki ağırlık: paha biçilmez iki emânet) hadîsi” diye meşhûr olan: […..“Haberiniz olsun ey insanlar, ben ancak bir beşerim. Rabbimin elçisinin gelmesi ve benim de ona icabet etmekliğim yaklaşıyor (yani vefatim yakındır). Ben size paha biçilmez iki emânet bırakıyorum. Bunların birincisi: Allah’ın Kitabı’dır (Kur’ân-ı Kerîm). Onda mutlak hidâyet ve nur vardır. Binaenaleyh sizler Allah’ın Kitabı’nı tutunuz ve ona sımsıkı yapışınız”, buyurdu. Böylece Allah’ın Kitabı’na teşvik edip gönülleri ona rağbet ettirdi. Sonra da şöyle buyurdu:
“Diğeri Ehl-i Beyt’im’dir. Ben Ehl-i Beyt’im hakkında sizlere Allah’ı hatırlatıyorum! Ben Ehl-i Beyt’im hakkında sizlere Allah’ı hatırlatıyorum! Ben Ehl-i Beyt’im hakkında sizlere Allah’ı hatırlatıyorum!”]:

قَالَ أَمَّا بَعْدُ أَلاَ أَيُّهَا النَّاسُ فَإِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ
يُوشِكُ أَنْ يَأْتِىَ رَسُولُ رَبِّى فَأُجِيبَ وَأَنَا تَارِكٌ فِيكُمْ ثَقَلَيْنِ أَوَّلُهُمَا كِتَابُ اللهِ فِيهِ الْهُدَى وَالنُّورُ فَخُذُوا بِكِتَابِ اللهِ
وَاسْتَمْسِكُوا بِهِ. فَحَثَّ عَلَى كِتَابِ اللهِ وَرَغَّبَ فِيهِ ثُمَّ قَالَ وَأَهْلُ بَيْتِى أُذَكِّرُكُمُ اللهَ فِى أَهْلِ بَيْتِى أُذَكِّرُكُمُ اللهَ فِى
142 ].(أَهْلِ بَيْتِى أُذَكِّرُكُمُ اللهَ فِى أَهْلِ بَيْتِى ]


Kasım Şulul, Son Peygamber Hz. Muhammed’in (a.s.) Hayatı, 2014, ss.883-884

[137] el-Hâkim en-Nisâbûrî (321-405), el-Müstedrak, III,118,126,613 (hadîs no: 4576,4601,6272).
[138] İbn Kesîr, IV,414.
[139] Bkz. M. Hamidullah, İslâm Peygamberi, I,278; E. R. Fığlalı, “Gadîr-i Hum”, DİA, XIII,279; Fr. Buhl,“Gadîrülhumm”, İ. A. (MEB), IV,703.
[140] Bkz. Hicrî 10. yılın olaylarından: “Hz. Ali’nin Yemen (Mezhic) Seriyyesi”.
[141] İbn Hişâm, IV,250; Taberî, III,389-390; M. Asım Köksal, İslâm Tarihi, XVII,83-85; Murat Sarıcık, Dört Halîfe Dönemi, İstanbul 2002, II,205-208.

[142] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II,479 (eş-Şâmile); Müslim, “Fezâili’s-Sahâbe”, 44/2408; Taberî, III,389-390; Ebû Zekeriya Yahya b. Şeref en-Nevevî (631-676/1233-1277) Şerhu’n-Nevevî alâ Sahîhi’l-Müslim, Beyrut 1392, XV,169-170; İbn Kesîr, IV,353,414-426; İmâm Nesâî, Hadîslerle Hz. Ali: Kitâbu Hasâisi Emîri’l-Müminîn Ali b. Ebî Tâlib, çev. Nâim Erdoğan, İstanbul 1992, s. 66-67,72,77.
[143] İbn Sa’d, I,329; Taberî, III,380.

Zehra Nassan

Comments are closed.