Ebu Musa el Eşarini ve Muaz b. Cebelin Yemene gönderilmesi

http://www.volpeypir.com/

Rebiülâhir H. 9.[118]

Hz. Peygamber (a.s.), İslâm’a davet veya İslâm’ı kabul eden kabilelere başta İslâm’ı öğretmek gibi amaçlarla görevliler gönderirdi. Görevli şahıslar, gönderildikleri  yerlerde, çoğu zaman İslâm’a davet, dini öğretmek, kadılık, komutanlık ve âmillik gibi vazifeleri de yerine getirirlerdi. Muharrem H. 9’da bunlara zekât memurları ilâve edildi.

Hz. Peygamber (a.s.) aynı amaçlarla Rebiülâhir H. 9’da Ebû Mûsâ el-Eş’arî’yi Yemen’in Zebîd, Aden, Me’rib ve sahil taraflarına, Muâz b. Cebel’i[119] ise Yemen’in Cened’e[120] taraflarına gönderdi.[121]

Buhârî’nin rivâyetinde Hz. Peygamber (a.s.) onlara: “İnsanlara kolaylık gösteriniz; işleri zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz; ürkütmeyiniz”: ( يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا ) buyurdu.[122]

Buhârî’nin naklettiği başka bir rivâyette Resûlullah (a.s.), Muâz b. Cebel’i Yemen’e gönderdiği sırada ona hitâben: “Sen, Ehl-i Kitap bir kavime gidiyorsun. Onlara vardığın zaman kendilerini ‘Allah’tan başka tanrı olmadığına ve Muhammed’in O’nun resûlü olduğuna’ tanıklık etmeye çağır. Eğer onlar bunda sana itaat ederlerse, onlara Allah’ın kendilerine her gece ve gündüzde beş vakit namazı farz kıldığını haber ver. Eğer onlar bunda da sana itaat ederlerse, bu defa da kendilerine, Allah’ın onlara zekâtı farz kıldığını, bunun zenginlerinden alınıp fakirlerine verileceğini haber ver. Eğer onlar bununla da sana itaat ederlerse, seni onların en kıymetli mallarını almaktan sakındırırım. Bir de mazlumun duasından sakın. Çünkü mazlum ile Allah arasında (duanın kabulüne engel olacak) hiçbir perde yoktur” buyurdu.[123] Yine Hz. Peygamber (a.s.) Muâz b. Cebel’e bir dava getirilip arz edildiğinde nasıl ve neye göre hükmedeceğini sormuş, Muâz b. Cebel de önce Kur’ân-ı Kerîm’e, sonra Hz. Peygamber’in (a.s.) Sünnet’ine göre meseleyi çözüp karar ve receğini; şâyet bu iki kaynakta bulamaz ise kendi reyi ile içtihat edeceğini söylemiştir.

Hz. Peygamber (a.s.) bu cevaba karşılık: “Hamdolsun O Allah’a ki, Resûlullah’ın elçisini, Resûlullah’ın hoşnut olacağı şeye muvaffak kıldı” buyurmuştur.[124]


Kasım Şulul,Son Peygamber Hz. Muhammed’in (a.s.) Hayatı,2014,s.796-797.

[118] İbn Sa’d, III,584.
[119] Muâz b. Cebel İçin bkz. İbn Sa’d, II,347; III,583; VII,387; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Ğâbe, V,204.
[120] Daha fazla bilgi için bkz. A. Grohmann, “Yemen”, İ. A. (MEB), XIII,371.
[121] İbn Hacer, Fethü’l-Bârî, VIII,61; Diyârbekrî, II,142; Zürkânî (1996 n.), V,136-137.
[122] Buhârî, “el-Megâzî”, 64/62,341.
[123] Buhârî, “el-Megâzî”, 64/62,345; İbn Hişâm, IV,237.

[124] İbn Sa’d, III,384.

Zehra Nassan

Comments are closed.